Açıklama
Koşullu metaforik uslupta kaleme alınan Sahra savaşı romanında, zamanın çatlaması ile gelecekten imtina ederek geçmişe yüz tutan kahramanın kaderi, içsel çalkantıları ışığında anlatılıyor. Olayların bu zeminde çözümü yazara insan, zaman ve dünya üzerine felsefe düşüncelerini yansıtma imkanı tanıyor. Yazarın önceki eserlerinden sadece içerik bakımından değil aynı zamanda şekil ve sanatçılık açısından da farklı olan bu romanı, çağdaş dünyaya hakim olan ötekileşme, hafızasızlaşma, lakayıtlaşma, gereksizleşme gibi manevi çöküntü ve insani deformasyon meselesine itiraz ruhuyla dikkati çekmektedir.
Süjesi felsefi mitolojik motifler üzerinde şekillendirilen romanda tasvir olunan olaylar insan ve zaman, ölüm ve yaşam, geçmiş ve gelecek arasındaki tezatlar çerçevesinde aydınlanmaktadır. Tarihin enkazları içerisinde geçmişe doğru yürüyen ihtiyarın varoluşsal yolculuğunu ele alan Sahra savaşı okurumuzu dünyanın kaderi hakkında düşünmeye sevk edecektir.